Fırın yemeklerinde kullanılan yağlar, yalnızca malzemelerin kurumamasını sağlamakla kalmaz; ısı transferinin dengeli gerçekleşmesini ve yüzeyde karamelizasyon oluşmasını da sağlar. Bu noktada zeytinyağının rolü, diğer yağlara kıyasla çok daha dikkat çekicidir. Çünkü zeytinyağı, orta-düşük yanma noktasına sahip olmasına rağmen içeriğindeki polifenoller sayesinde fırında pişirme sırasında lezzet ve koku kaybına uğramaz.

Örneğin; fırında sebze karışımı hazırlarken havuç, patates, kabak ve soğanlar doğrandıktan sonra doğrudan tepsiye konulup fırına verilirse, köşeler yanar, içleri pişmeden kurur. Ancak sebzeler bir miktar zeytinyağı ile önceden iyice harmanlanırsa, zeytinyağı yüzeylerini kaplar, içerideki nemin buharlaşmasını geciktirir ve bu da sebzelerin hem yumuşak kalmasını hem de dış yüzeylerinin altın rengi almasını sağlar. Özellikle 180–200°C arasında, doğru miktarda zeytinyağı ile hazırlanan sebze tabaklarında, dışı çıtır içi nemli bir doku elde edilir.

Ayrıca zeytinyağı ile birlikte kullanılan baharatlar da fırınlama sırasında açığa çıkan aromatik yağlar sayesinde daha yoğun hissedilir. Kekik, biberiye, pul biber gibi tatlar, fırın ısısıyla birlikte zeytinyağında çözünerek tüm yemeğe eşit dağılır. Bu özellik, zeytinyağını fırın mutfağında sadece bir yağ değil, bir “lezzet taşıyıcısı” haline getirir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir