Elektrik öncesi çağlarda, özellikle Antik Yunan, Roma ve Osmanlı dönemlerinde zeytinyağı, başlıca aydınlatma kaynağı olarak kullanılıyordu. Yağ lambaları (antikalarda “lucerna”), içine zeytinyağı konularak, ucuna fitil yerleştirilen seramik ya da metal kaplardı. Bu lambalar, özellikle dini törenlerde, tapınaklarda, evlerde ve kütüphanelerde yaygın olarak kullanılırdı. Zeytinyağının yavaş ve is bırakmadan yanması, bu ürünü mumdan daha elverişli kılmıştır. Ayrıca yağ lambaları taşınabilirliği sayesinde hareketli yaşam alanlarında da kolaylık sağlamıştır. Bazı antik yağ lambalarının üzerinde semboller, tanrıça figürleri ya da geometrik süslemeler bulunur; bu da onların sadece işlevsel değil, aynı zamanda kültürel ve sanatsal bir obje olduğunu gösterir. Günümüzde bu lambalar, müzelerde sergilenmekte ve bazı bölgelerde sembolik olarak yeniden üretilmektedir. Zeytinyağının bu eski kullanım şekli, onun çok yönlü tarihsel işlevlerini gözler önüne serer.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir