Doğanın bize sunduğu mucizeler arasında yer alan kantaronlu zeytinyağı, cilt bakımında yüzyıllardır kullanılan en etkili doğal çözümlerden biridir. Sarı kantaron çiçeği, yaz aylarında toplanarak doğal ve katkısız natürel sızma zeytinyağı içinde birkaç hafta güneşte bekletilir. Bu süre zarfında zeytinyağı, kantaronun içindeki etken maddeleri emerek koyu kırmızıya döner. Ortaya çıkan karışım, özellikle ciltteki yanıklar, yara izleri, sivilce izleri ve güneş kaynaklı lekeler için doğal bir bakım ürünü hâline gelir. Bu geleneksel yöntem, tamamen organik ürünlerle hazırlanırsa hem daha etkili olur hem de cilde zarar verme riski sıfıra iner.
Kantaronlu karışım yalnızca harici kullanımda değil, bazı geleneksel tariflerde içten kullanım için de hazırlanır. Bu aşamada kullanılan zeytinyağının organik ve natürel sızma olması önemlidir. Kantaronlu yağa bazen kudret narı da eklenerek daha güçlü bir karışım oluşturulabilir. Kudret narı, mide duvarını yatıştırıcı ve kaplayıcı özellikleriyle tanınır. Zeytinyağında birkaç hafta bekletildikten sonra sabah aç karna bir tatlı kaşığı kadar tüketildiğinde geleneksel olarak mide sorunlarına iyi geldiğine inanılır.
Bu tarifin bir benzeri de zeytinyağlı incir kürüdür. İncir kürü, hem sindirim sistemini desteklemesi hem de bağışıklık sistemine katkıda bulunması nedeniyle halk arasında sıkça kullanılan doğal formüllerdendir. Kuru incirlerin doğal zeytinyağında bekletilmesiyle elde edilen bu kür, sabah aç karna bir veya iki adet tüketilerek kullanılır.
Tüm bu doğal yöntemlerin merkezinde ise zeytinyağı yer alır. Özellikle kantaronlu gibi özelleştirilmiş karışımlarda, yağın saflığı ve kalitesi elde edilecek sonucun başarısını doğrudan etkiler. Doğadan gelen bu sade ama etkili çözümler, hem geçmişin bilgeliğini hem de bugünün doğal yaşam arayışını bir araya getirir.